ZİYA PAŞA GAZELİ
cizust
cizsol_tile
.


.

ZİYA PAŞA

Ziya Paşa Tanzimat döneminde Doğu-Batı çatışmasını en çok yaşayan sanatçı olup şiirlerinde yaşadığı döneme eleştirel bir bakış açısı getirmiştir... Aşağıdaki gazelinde bunu görmekteyiz.

ZİYA PAŞA GAZELİ
Diyar-ı küfrü gezdim beldeler kâşâneler gördüm
Dolaştım mülk-i islamı bütün viraneler gördüm

Bulundum ben dahi dar-üş-şifa-yı Bab-ı Âli'de
Felatun'u beğenmez anda çok divaneler gördüm

Huzur-ı gûşe-yi meyhaneyi ben görmedim gitti
Ne meclisler ne sahbâlar ne işrethaneler gördüm

Cihan namındaki bir maktel-i âma yolum düştü
Hükümet derler anda bir nice salhaneler gördüm

Ziya değmez humarı keyfine meyhane-i dehrin
Bu işretgehte ben çok durmadım ammâ neler gördüm


Gazel Günümüz Türkçesiyle İfade Edilirse:

Küfür diyarı denilen Batı'yı , Avrupa ülkelerini gezdim, orada bayındır şehirler ve köşkler gördüm
Islam ülkelerini de dolaştım, baştan sona viraneler gördüm

Ben de Babıali hastanesinde bulundum
Orada Eflatun'u beğenmeyen nice divaneler gördüm

Hiçbir zaman meyhane köşesinde (dünyada) huzur bulamadım
Zira pek çok mecliste, eğlence âlemlerinde bulundum

Adına dünya denilen ve insanların topluca katledildiği bir yere yolum düştü
Orada da hükümet denilen mezbahalar gördüm

Ziya, içkinin sebep olduğu baş ağrısı bu dünya meyhanesinin keyfi için çekilmez
Bu dünya meyhanesinde ben çok kalmadım ama neler gördüm...

Ziya Paşanın gazelinde Osmanlının çağın gerisinde kalması konusu işlendiği için dönemin siyasi ve sosyal yapısı yansıtılmıştır.Hükümet, virâne, kâşâne, meclis gibi kavramlar Tanzimat döneminin Batılılaşan ve gerileyen iki farklı yüzünü ortaya koyar. Bir yanda yenileşme sürecine girmiş, lüks hayat süren bir toplum kesimi, öte yandan yoksul, işsiz bir halk... Hükümet ve meclis kelimeleri dönemin yeni siyasi anlayışlarını, kâşâne kelimesi modern yaşamın mimarisini, virane ise geri kalmış, yoksul halkın durumunu ifade eder. Yöneticilerin eğitime, ilme önem vermediği, insanların zulme uğradığı anlatılıyor.

Şiirde Osmanlı'nın geri kalma nedenleri üzerinde durulmuş, Tanzimat Dönemi'nde yapılan yenilik, ve değişimlerin tam anlamıyla karşılığını bulmadığı, yenileşme çabalarının fazla etkisinin hissedilmediğini görüyoruz.
Gördüm, dolaşdım eylemlerinde birinci tekil şahıs eki kullanılmıştır? Şiirde bulundum görmedim gitdi, yolum düşdü, çok durmadım gibi sözcüklerde de birinci tekil kişi eki kullanılmıştır.
Ziya Paşa, birinci tekil kişi eki kullanarak olumsuz duruma bizzat şahit olduğunu ifade etmiş.
Şair, şiirde belirtilen olumsuz durumu kendisi görmüş. Buradan şu sonuç da çıkabilir: Şair bir aydın olarak olumsuz tabloyu görüyor, aydınlar adına dile getiriyor; ama yöneticiler, bu yanlışlıkları ya fark etmiyor ya da görmezden geliyor.

Gazelde eleştirel bir bakış var. Bu bakımdan halk şiirindeki "taşlama"ya benzemektedir. Halk edebiyatında koşma nazım şeklinin bir türü olan taşlamalarda kişilerin veya toplumun aksak yönleri eleştirilir.


Ziya Paşa'nın şu dizeleri de meşhurdur:

Bed-asla necâbet mi verir hiç üniforma,
Zer- dûz palan ursan eşek yine eşektir .

(Özü kötü olan insanlara hiç giydiği üniforma [makam, yetki] soyluluk verir mi?
Altından yapılmış semer vursan eşek yine eşektir. )
-------------------

Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz,
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.








.
cizsag_tile
cizdip